Özlüyorsun.
Nefes alıyorsun geçmiyor.
Tatlı yiyorsun geçmiyor.
Ne boktan şey.
Ne hissedeceğini seçemezsin. Ne düşüneceğini seçemezsin. Hiç denedin mi? “Onu düşünmeyeceğim.” dediğinde yapabildin mi? Geldi mi aklına başka bir şey, başka kimse? “Her şey bambaşka olabilirdi.” demeden durabildin mi? Ben duramadım.
Peki hislerini değiştirmeyi denedin mi? Sevgini ortadan kaldırmayı, sevgiden vazgeçmeyi? Peki sevginin yerine başka bir şey koymayı, nefreti mesela? “Ondan nefret ediyorum.” dedin ama gerçekten edebildin mi? Ben edemedim.
Gözlerini kapadığında iyi hissetmedin. Değil mi? Bir şeyleri yok saymak, gözardı etmek işe yaramadı. Üstünü örttüklerin çok çirkin geldi gözüne, sen ne kadar kilitlediysen onları bir odaya, onlar o kadar vurdu kapıya. Kulaklarını tıkadın çığlıkları daha da yükseldi. Engel olamadın işte değil mi? Ben de engel olamadım.
Zaten yapabilseydim, her şey bambaşka olabilirdi.
Gittiğin günden beri tenimde faili meçhul parmak izleri. Asılı bıraktın ortasında, şimdi tek dayanağım paslı bir çivi.
Sen gül ben seni izleyeyim. Yemin ederim öpmek yok.
Ah bu şarkıların gözü kör olsun.
Bazen çok kalabalık bir ortamda yüksek bir yere çıkıp ''hepinizin yalandan samimiyetini sikeyim'' diye haykırmak istiyorum. Sonra geçmiyor.
Şuan yanımda olmanı çok isterdim. Ama değilsin, sen oradasın ve orası ne kadar şanslı olduğunu bilmiyor.
Sebeplerim vardı, çok acıkmıştım mesela.
Gelmeni bekledim.
Gelebilirdin. Bir yemek koyup gidebilirdin, Birazda olsa seni görebilirdim.
Acıkmıştım ve Sen gelmedin, Bende Kafayı yedim.
Tam kalbimin ortasında çözemediğim sıkıntılar.
Binlerce insanla tanışıyorsun. Ve hiçbiri sana gerçekten dokunamıyor.
Daha sonra, tek bir kişiyle tanışıyorsun ve hayatın değişiyor. Sonsuza kadar.